"Emredersiniz Komutanım," demişti Hasan.Zaten çok konuşmayı sevmezdi.Görevine çok bağlıydı.Zira babasının memleketinde öyle derlermiş eskiden "Aşk, bu topraklarda ölümünedir... "diye.O da vatanı için ölümüne görev yapacaktı.
Acizim. Güçsüzüm. Kimsesizim. Çok yalnızım. Mağdurum. Mazlumum. Mecburum. O yüzden şimdi susuyorum. Allah bana güç verseydi söyleyecek çok şeyim vardı benim. İçime bağırıyorum yine: tıpkı eskiden olduğu gibi. Üzgünüm. Hüzünlüyüm. Kim anlasın beni? Kimin omzunda ağlayayım? Sessiz sessiz bağırıyorum. İçimde tutuyorum kelimeleri.
"Argo" kelimesinin kökeni için çok farklı görüşler mevcuttur. Türkçeye, Fransızcadaki "argot" sözcüğünden geçtiği ise kesindir.
Fransızcada "argot" kelimesine XVII. yüzyılda rastlansa da bu söz, Fransız Akademisi'nin sözlüğüne ancak XVIII. yüzyılda girmiştir. Eskiden "hırsızlık zanaatı" veya "hırsızlar esnafı", başka bir açıklamaya göre de "dilenci esnafı" anlamına gelen bu kelime, şimdiki anlamını 1690'da kazanmıştır.
Eskiden mezar taşlarının okunması bile hafızaya bir yük sayılırken şimdi gerekli gereksiz her bilgi, haram-helal her türlü görüntü önümüze kolayca serildi. Hafızamız, beynimiz, hatta kalbimiz pek çok yanlışa kaydı, kaydırıldı.
Turancılık, Türkiye'de 60 yıldan beri tartışılan bir konudur. Zaman zaman Türklerle akraba milletleri de içine alan bir sistem halinde düşünülmekle beraber bugün Turancılık deyince Türkiye'de anlaşılan şey tarihi mirasları da dahil olduğu halde bütün Türklere tek devlet halinde birleştirmek ülküsüdür ve her Ülkü gibi nesillere bakan kan
"Medeni kanunla dini kanunu birbirine bağlayıp, [zina yapan] kadını eskiden olduğu gibi manastıra göndermeleri gerekmez miydi?"
"Manastıra mı!' diye karşılık verdi ... "Toplumun bile kabul etmediğini Tanrı'ya vermek çok mu akılcı olurdu?"
İsmet Özel’in çok sevdiğim bir şiiri şu dizelerle bitiyor: “Herkesin bir bahanesi var, senin yok / biraz bekleyebilirsin, daha sonra / burada kalamazsın, başa dönemezsin / ama dön / eve dön! şarkıya dön! kalbine dön! ...
Ev deyince hepimiz yanından dere akan, yaz kış bacası tüten o tek katlı yapıyı resmediyoruz hâlâ. Eski şarkılarımız yenileri